25 Ocak 2011

Kazmayı Bombaya vuranlar... / Ali Serdar Bolat




Poyrazköy Davası duruşması. 12 Ocak 2011.
Sözde SAT komandoları darbe yapmak için silah gömmüş. İşte hikayesi:
Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğü'nde görevli Polis Memuru Fevzi Fidan tanık olarak dinlendi.
Mahkeme huzuruna çıkam polis memuru süklüm püklüm duruyordu.
Sorulanlara çoğunlukla "Bilmiyorum, hatırlamıyorum" diye cevap veriyordu.
Hakimler de "Bilmiyorsan bilmiyorum de" diyerek tanığın cevap vermemesi için yardımcı oluyorlardı.
Sanık avukatları, gömülü silahların araması ile ilgili bir fotoğraf gösterdiler.
Fotoğrafta bir kazma vardı. Avukatlar: "Bu kazma burada niye duruyor, aramada kullanıldı mı?" diye sordular.
Tanık polis memuru: "Arkadaşlar oraya getirmşiler ama kullanılmadı" diye cevap verdi.
Bu arada beklenmedik bir şey oldu.
Tanığın dinlenmesi bitmeden duruşma ertesi güne atıldı. Bu, görülmemiş bir uygulama.
Ertesi gün tanık tekrar geldi.
Ama bu defa dimdik duruyor, kendinden emin. Bir gün önceki zavallı duruşu yok olmuş.
Avukat bugün başka bir fotoğraf gösterdi:
Gömülen silahların olduğu yer kazma ile kazılıyordu.
Avukat sordu. "Hani kazma kullanılmadı demiştiniz. İşte kullanılmış"
Polis memuru bir an durakladıktan sonra yine kendinden emin bir şekilde cevapladı:
"Evet ama mühimmatın olduğu yeri sarı bantla çevirmiştik, bantın dış tarafı işaretleniyordu kazma ile"
Avukat bu defa başka bir fotoğraf gösterdi

Bu fotoğrafta bir polis memuru bombanın tam üzerine kazma ile vuruyordu.

Avukat: "Patlamayacağını biliyor muydunuz?" diye sordu.

Tanık polis memuru kızarak: "Biz mesleğimiz için canımızı feda ederiz" diye çıkıştı.

Bombaları kendileri gömmüşlerdi.

Mühimmatın gömüldüğü yer dere yatağı idi.

Silahlar sular içinden ıslak olarak çıkarıldı.

Bombaların patlamayacağını bildikleri için korkmadan kazma ile bombanın gözüne vurabiliyorlardı.

"Canını mesleği için feda etmek" palavra idi.

Bomba ortaya çıkmış. Bu durumda bomba imha uzmanı gelir, patlatmamaya çalışarak etkisiz hale getirmeye çalışır.
Göz göre göre bombanın gözüne kazma ile vurulur mu?

Polis memuru Fidan'ın pervasız bir şekilde yüksek sesle konuşmaya devam etmesi üzerine avukat şüphelendi ve sordu:

"Silahınız üzerinizde mi?"

Polis memuru "Evet" diye cevapladı

Hakim: "Mahkeme salonuna silahla girilmeyeceğini bilmiyor musunuz?"

Tanık polis: "Biliyorum ama unutmuşum"

Ama mahkeme heyeti ne polisin silahını aldı, ne de hakkında bir işlem yaptı.

Ergenekonculara karşı savaşan kahraman polislerimiz her türlü kanunsuzluğu yapabilirlerdi.
bir gün önce süklüm püklüm duran polisin bugün niçin aslan kesildiği anlaşılmıştı. Bugün silahlıydı.

Ya kendini fotoğraflarla sıkıştıran avukatlara kızıp çekip vursa idi?

Mahkeme heyeti, tanık olarak dinlenen polislerin salondan çıkmasına izin verdi.

İfade vermiş olan polisler, dışarıda ifade vermek üzere bekleyen polislerle görüşüp ne sorulduğunu nasıl cevapladıklarını anlattılar.

Avukat Celal Ülgen: "39 yıllık avukatlık hayatımda ilk kez tanığın duruşma salonunun dışına çıkmasına izin verildiğini gördüm" dedi.


Bu davalarda hukuk olmadığı, kanun olmadığı, savcı, hakim ve polislerin ortak çalıştığı bir kere daha görüldü.
Hanefi Avcı ne demişti:
"Gördükleriniz savcı, hakim ve polis değil, bir örgütün elemanlarıdır"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder